OLMAZSA YENİDEN DENE
Basından
Etkinlikler



Söyleşiyi indirmek ve okumak için

 

Firarın kitabını yazdı

Bülent ERGÜN / HABER MERKEZİ
20.07.2010 - Sabah

Kırşehir Cezaevi'nden 22 yıl önce 118 metrelik bir tünel kazıp kaçan 18 tutuklunun firarı kitap oldu. Yazar ise halen Almanya'da yaşayan, firarilerden Erdal Aykaç...

Kırşehir Cezaevi'nde tutuklu olan 18 kişi, 17 Eylül 1988 tarihinde 5.5 ayda kazdıkları 118 metrelik tünelden kaçarak firar etti. Ve o günlerde manşetleri süsleyen olay, 22 yıl sonra "Olmazsa Yeniden Dene!" adlı kitaba konu oldu. Kitabın yazarı ise aynı zamanda firarilerden biri olan Erdal Aykaç... Erdal Aykaç, Adanalı 8 çocuklu bir ailenin kendi deyimiyle, "5 numarası"... Devrimci Yol Örgütü mensubuydu. 1980'de firar etmiş ve 6 ay sonra yakalanıp yeniden Kırşehir Cezaevi'ne gönderilmişti. İdamla yargılanan ve müebbet hapisle cezalandırılan Aykaç, bugün 52 yaşında. Alman vatandaşı ve burada ticaret yapıyor. Diren isimli bir kızı var. Türkiye'ye dönmek istiyor ama yargılandığı davalar ve aldığı ceza nedeniyle gelemiyor. İşte Erdal Aykaç'ın kitabından firara ait ilginç notlar:

ÇOK KAZANA ALTIN KÖSTEBEK
* "Önce dışarıdan içeriye doğru tünel kazılması fikri ağırlık kazanmıştı. Bunun için cezaevine yakın bir arsa satın alınmıştı ama bu ortaya çıkınca vazgeçtik. Ekipler halinde çalışıyor, çıkan toprak tuvalete döküyorduk... Tünelin içerisinde, 'üç yol ağzı' adı verdiğimiz kavşak da bulunuyordu."
* "Tünelde çalışan gruplar arasında yarışma düzenliyoruz. Bir grup 3 kez, 2 metrenin üzerinde kazıyor ve 'Altın Köstebek Ödülü'nü kazanıyor."
* "Hazırlıklarımız sürerken TV'de 'Mavi Ay' oynuyor. Bu bölümünde başrol oyuncusu, cezaevinden tünel kazarak kaçıyor. Neyse ki gardiyanlar diziyi izleyip, kontrole gelmiyorlar."

TÜNELDE HATIRA FOTOGRAFI...
Erdal Aykaç, tünelde çekilen fotoğraflara da kitabında yer vermiş. Arkadaşlarının fotomodel gibi poz verdiğini anlatan Aykaç, kitabında da o kareler için, "Muhtemelen ilk kez bir firar tünelinde çekilmiş fotoğraflar bunlar" diyor.

Yazının orjinal halini okumak için

 


"O DUVAR O DUVARINIZ VIZ GELİR BİZE VİZ"

25 Mart 2006 - BİRGün
İnönü Alpat

( ... )
Adana Cezaevi`ndeki tünelli kaçıs ise benzerlerine göre son derece kanlı bir öyküydü. 150 metrelik tüneli açma aşamasında İsmail Şahin isimli bir mahkum elektrik çarpması sonucunda hayatını kaybetti. Mahkûmların tünelden çıktıkları fark edilince çatışma çıktı. Dört mahkûm öldü. 7 Haziran 1980 tarihinde Mustafa Özenç, Adem Kütük, Erdal Aykaç, Mahmut Hızlı firar etmeyi başardı. 12 Eylül'den sonra Erzincan Askeri Cezaevi`nden kaçan Adnan Keskin, Hüseyin Özpınar, Fehmi Uzal, Selim Ünay, Nejat Övet, Aydın Mandak, Şakir İpek 6 Haziran 1986 tarihinde kazdıkları 85 metrelik tünelle firar gelenegini sürdürdüler. 12 Eylül sonrasının en kitlesel kaçısı ise 25 Mart 1988 tarihinde Metris Cezaevi'nde yaşandı. TİKKO, Devrimci Yol, TDKP gibi davalardan yargılanan 29 tutuklu kazdıkları tünelle kaçtı. Taner Akçam ve arkadaşlarının başlattığı geleneği onlar da sürdürdüler. Örgütlerin imzalarının atıldığı bir pankartı tamamen boşalttıkları koğuşlarına astılar. Pankartta "O duvar/o duvarınız vız gelir bize viz" yazıyordu.

Tünelli firarlarin en ilginçlerinden birisi de Kırşehir'de yaşandı. Kırşehir Cezaevi'nde daha çok Devrimci Yol tutuklularının kaldığı 12. koğuştan dışarıya doğru 118 metrelik bir tünel kazıldı. 18 tutuklu firar etti. Firar görüntüleri, kaçanlar yurtdışına çıktıktan sonra basına dağıtıldı. Çünkü tutuklular kaçarken hatıra fotoğrafları çektirmişlerdi.

Kırşehir'den toplu firar adeta göstere göstere yapılmıştı. Çünkü Devrimci Yol'a dönük bir operasyonda yakalananlar, Kırşehir Cezaevi'nde firar gerçekleştirmek üzere çalıştıklarını söylemişlerdi. İfadelere göre; cezaevinin karşısında bir arsa satın alınmış, yine cezaevi çevresinde bir ev kiralanmıştı. Bu bilgiler basınla bile paylaşıldı. Tutuklular satın alınan arsaya doğru tünel kazacaklardı. Yetkililer olayı çözmüştü. Tüm önlemler alınmıştı.

Dışarıda bunlar yaşanırken, içerdekilerin tünel kazma işi tüm hızıyla devam ediyordu. Nitekim, 17 Eylül 1988 tarihinde sabah sayımı için 12. koğuşa gelen görevliler bomboş koğuşla karşılaşacaktı. Mahkûmlar, tuvalet taşının altındaki tünel girişinden özgürlüğe koşmuşlardı. 'Koşmuşlardı'nın öylesine sarf edilmiş bir sözcük olduğu sanılmasın. Tünel iç karartacak, nefes kesecek, kalp sıkıştıracak bir darlıkta değildi, epey genişçeydi. 70 cm'lik çapı olan tünelden 18 mahkûm rahatça kaçmıştı. İfade edildiğine göre, 4 kamyon dolusu toprak çıkmıştı tünelden. Firar edenler arasında Erdal Aykaç ve Adem Kütük de bulunuyordu. Bu iki isim, Adana Cezaevinden kanlı kaçışın da kahramanlarındandı. İkisi de Adana Devrimci Yol sanıkları arasındaydı. Adana'da kaçmayı başarmışlar, sonra yakalanmışlar, bu kez Kırşehir'de bir daha kaçmışlardı. Birer uslanmaz tünelciydi onlar.
(...)

Yazının tamamını okumak için

 

www.olmazsa-yeniden-dene.com
İletişim: info@olmazsa-yeniden-dene.com